Gelecekte Hayatımızı Değiştirecek 10 Teknoloji!

Bildiğiniz üzere günümüzde teknoloji son derece gelişmiş durumdadır. Bu durum aslında ciddi anlamda hayatımıza etki etmektedir. Eskiden tuşlu telefonlar, renkli televizyonlar bir teknoloji harikası iken şimdiler de ise teknolojinin en alt seviyelerinde sebebi ise günümüzde artık son model telefonların ve son model televizyonların ortaya çıkmasıdır. 

Teknoloji bu kadar hızlı gelişiyorken gelecekte kim bilir daha neler ortaya çıkacak bilinmez fakat az çok tahmin edilebilir. İşte tahmini olarak gerçekleşmesi beklenen ve hayatımızı değişime sokacak 10 teknoloji! 

1) METAL ÇIKTI ALABİLEN 3 BOYUTLU YAZICILAR 

3 boyutlu yazıcılar yaklaşık on yıldır hayatımızda ancak şimdiye kadar sadece tasarımcıların ilk prototiplerini ya da eğlence amaçlı plastikten küçük modeller bastıkları bir araçtı. Plastik dışında özellikle de metalden bir şeyler basmak hem çok zor hem de çok pahalıydı.

Ancak artık yeni geliştirilen teknoloji ile çok daha ucuza ve çok daha hızlı üç boyutlu metal baskı yapılabiliyor. Bu yöntem yaygınlaşır ve daha da ucuzlarsa birçok ürünün nasıl üretileceğini değiştirir.

Örneğin üreticiler büyük yatırımlar yapmadan fabrikalar kurmadan eski araba parçalarını üç boyutlu yazıcı ile basarak çok ucuza üretebilir.

Bu teknoloji sayesinde çok daha hafif ve güçlü metalden, daha önce geleneksel üretim yöntemleri ile üretilemeyen komplike parçalar çok ucuz ve hızlı bir şekilde üretilebilir. 2017 yılında Amerika’da Ulusal Lawrence Livermore laboratuvarı paslanmaz çelik ile küçük parçalar yapabilen bir üç boyutlu yazıcı ürettiklerini duyurdu. Üstelik normal paslanmaz çeliğe göre çok daha güçlü.

Yine 2017 yılında 3 boyutlu yazıcılar üreten Markforged filması ilk defa 100.000 doların altında bir fiyata satılan, 3 boyutlu metal yazıcısını tanıttı.

2) YAPAY EMBRİYOLAR 

Cambridge Üniversitesinden bir grup bilim adamı 2017 yılında inanılmaz bir şeyi başardılar. Fareden alınan bir hücreyi, sperm ya da yumurta olmadan bir embriyoya dönüştürdüler. 

Evet yanlış duymadınız yumurta ya da onu dölleyecek bir sperm olmadan sadece fareden alınan hücreleri kullanarak mermi şeklinde birkaç günlük fare embriyosu üretmeyi başardılar.

Bilim adamları bu embriyonun büyük ihtimalle büyüyerek gerçek bir fareye dönüşemeceğini ancak bu atılan adımın belki bir gün yumurta ya da sperm olmadan üretilecek ilk memeli için büyük bir adım olduğunu belirtiyorlar.

Çalışmaya katılan Michigan ve Rockefeller üniversitesinden bilim adamları,

Eğer bunda başarılı olurlarsa bir sonraki adımın insan hücreleri ile yapay bir insan embriyosu oluşturmak olduğunu söylüyor.

3) AKILLI ŞEHİRLER 

Akıllı şehir projelerinin bir çoğu ya hayata geçirilemedi ya da sıradan insanlar için çok pahalı bir şekle dönüştü. Ancak Kanada’nın Toronto kentinde hayata geçirilecek Quayside isimli akıllı şehir projesi yerin altından üstüne kadar her yeri son nesil dijital teknoloji ile donatarak, bu kötü kaderi yenmeyi ve geleceğin şehirlerine ilham olmayı planlıyor.

Alphabet firmasına Sidewalk Labs tarafından yürütülecek olan proje ile Toronto’nun sanayii merkezi olan deniz kenarı baştan sona  yenilecek.

Akıllı şehirde tasarımlar, teknolojiler ve kurallar, şehrin her yerinde, hava kalitesinden gürültü seviyesine ya da insanların aktivitelerine kadar her şeyi ölçümleyip bilgi toplayan sensörler ile oluşturulacak.

Şehirdeki tüm araçlar kendi giden elektrikli araçlar olacak ve diğer insanlarla ortak olarak kullanılacak. Şehrin altında dolaşacak robotlar posta dağıtımı gibi basit işleri yapacak. Firma şehrin yazılımını ve sistemi diğer firmalara da açacak ki onlarda hizmetlerini bu sisteme göre düzenleyebilsinler.

4) KİŞİYE ÖZEL YAPAY ZEKA 

Yapay Zeka şimdilik sadece Google, Amazon, Apple ya da Microsoft gibi çok büyük firmaların oyun alanı. Diğer firmalar ve sektörler için yapay zeka kullanmak hem çok pahalı hem de çok zor uygulanır bir şeydi.

Ancak artık bulut teknolojisi içindeki makine-öğrenme araçları ile yapay zeka çok daha geniş bir kitleye erişecek. Google TensorFlow isimli yazılımı, yapay zeka geliştirmek isteyenler için bir açık kaynak ve bu kullanılarak başka makine öğrenmesi yazılımları yapılabiliyor.

Google yeni anons ettiği hizmeti Cloud AutoML ise önceden hazırlanmış bir yapay zeka sistemi ve bu sayede yapay zeka kullanımı çok kolay hale geliyor.

Bunun yanında Microsoft da Amazon ile çalışarak Gluon isimli bir yazılım geliştirdiler. Bu da yapay zeka geliştiricileri için açık bir kaynak ve Gluon sayesinde yapay zeka kurmak, cep telefonu aplikasyonu yapmak kadar kolaylaşıyor.

5) NÖRAL AĞLAR 

Yapay Zeka bir şeyi tanımada inanılmaz şekilde iyi bir hale geldi. Ona gösterdiğiniz binlerce fotoğraf arasından hangisinin karşıdan karşıya geçmekte olan bir yaya olduğunu net bir şekilde anında anlayabiliyor. Ancak henüz kendi kendine böyle bir fotoğrafı oluşturabilme yetisine sahip değil. Eğer bunu yapabilseydi kendi kendine gerçeğe yakın birçok farklı şekilde karşıdan karşıya geçen insan figürü oluşturur ve kendi giden arabaların eğitimi için yollara çıkması ve gerçek durumlarla karşı karşıya kalması gerekmezdi.

Problem şu ki yeni birşeylerin yaratılması için hayal edilmesi gerekiyor ve şimdiye kadar bu yapay zekanın yapamadığı bir şeydi.

Montreal Üniversitesinden bir grup bilim adamı bu sorunu çözmüşe benziyor ve bu da yapay zeka ilerlemesinde en önemli adım olarak görülüyor.

Bu geliştirilen sistem iki yapay zekanın karşılıklı kaçma kovalama oyununa dayanıyor. Üreten yapay zeka mevcut yürüyen yaya resminden yola çıkarak çeşitli yeni resimler oluşturuyor, örneğin üç kollu yaya gibi, karşıdaki tanımlayıcı yapay zeka ise bunun sahte olup olmadığını saptamaya çalışıyor. Bu yakalamaca oyununda zamanla üreten yapay zeka o kadar iyi hale geliyor ki tanımlayıcı yapay zeka bunun gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu ayırt edemiyor.

Bu teknoloji kullanılarak yapay zeka ile gerçekten ayırt edilemeyecek konuşma sesleri ve  fotoğraflar yaratılabiliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri Chip üreticisi Nvidia için çalışan araştırmacıların ünlülerin fotoğraflarını kullanarak yarattıkları düzinelerce gerçekten ayırt edilemeyecek yüzler. Hatta ünlülerin yüzlerini kullanıldığı porno filmler yine bu teknolojinin ürünü.

6) ÇEVİRİ YAPAN KULAKLIK 

Bize bilim kurgu klasiği olan “Otostopçuların Galaksi Rehberi” filminde sarı Babel balığını kulağınıza koyduğunuzda size her dilden gerçek zamanlı çeviri yapıyordu. İşte bu Babel balığının gerçeğini Google yaptı. 159 dolardan satışa çıkan yeni Google Pixel Buds kulaklıklar akıllı telefon üzerindeki uygulama ile birlikte çalışıyor ve konuşulanları eş zamanlı olarak çeviriyor.

Siz kulaklıkları takarak karşınızdaki kişinin konuşmalarını kendi dilinizde dinlerken, elinizdeki telefon da sizin konuşmalarınızı karşınızdakinin diline çevirerek hoparlör ile karşınızdakine iletiyor.

Çeviri uygulaması oldukça iyi çalışıyor ve aksanınızı anlamakta oldukça başarılı. Ancak gürültülü ortamlarda konuşulanlarının tamamını yakalayamayabiliyor. Sanırım bir sonraki sürümde bunlar da geliştirilecektir.

7) SIFIR KARON DOĞAL GAZ 

Muhtemelen dünyamız daha uzun bir süre daha doğal gazı ana güç kaynağı olarak kullanmaya devam edecek. Bugün Amerika’nın elektrik ihtiyacının %30 ve dünyanın elektrik ihtiyacının %22’si doğal gaz ile karşılanıyor. Kömürden daha çevreci olsa da doğal gaz yüksek oranda karbon emisyonuna sahip.

Amerika’nın Houston kentini yakınlarındaki bir güç istasyonunda doğal gazdan sıfır karbon emisyonuna sahip, gaz üretiminin testlerini yapıyorlar. Bu çalışmanın arkasındaki Net Power firmasının belirttiğine göre bu yöntemle en az standart yöntemler kadar ucuza ama sıfır karbon emisyonuna sahip doğal gaz üretebilecekler.

Eğer bu gerçekleşirse dünyada ilk defa fosil yakıttan, ucuza karbonsuz yakıt üretimi olacak. Bu küresel ısınma ve buna bağlı olarak doğal felaketler eşiğindeki dünya için büyük önem taşıyor.

Bu süreçteki maliyetleri düşürmenin en önemli yollarından biri ayrıştırılan karbondioksitin satılmasına bağlı. Bugün karbondioksit en çok petrol kuyularında, petrolden yağı ayrıştırmak için kullanılıyor. Bu şimdilik karbondioksit satışı için küçük bir pazar olsa da Net Power şirketi bunun ileride plastik ya da çimento üretimi gibi farklı alanlarda da kullanılabileceğini düşünüyor.

8) MÜKEMMEL ÇEVRİM İÇİ GİZLİLİK 

Online gizlilik ve kişisel bilgilerin korunması son dönemde Facebook skandalı ile herkesin ilgi odağı oldu ancak bu konu bilim adamlarının çok uzun bir zamandır üzerinde çalıştıkları bir konu. 

Yeni geliştirilen bir teknoloji sayesinde, gerçek anlamda İnternet gizliliği sonunda gerçek olabilir. Örneğin bu yeni sistem sayesinde, doğum tarihinizi vermeden 18 yaşından büyük olduğunuzu kanıtlaya bileceksiniz ya da hesabınızdaki tüm varlığınızı göstermeden bankada yeterli paranız olduğunu ispat edebileceksiniz. Bu da kişisel bilgilerinizin gizli kalmasını sağlarken çalınma riskini de minimuma indirecek.

Bu kriptografi protokolünün adı Zero-Knowledge Proof yani Sıfır Bilgi Kanıt. Araştırmacılar bunun üzerinden onlarca yıldır çalışıyor ancak son yıllarda Bitcoin gibi kripto paralara olan ilginin artmasıyla hayata geçme fırsatı bulmuş.

Bu teknolojinin ortaya çıkışı da aslında 2016 yılında ortaya çıkan Zcash isimli kripto paranın yaratılması sürecinde oldu. Bu paranın yaratıcıları zk-SNARK denen bir metod kullandılar. Açılımı sıfır bilgi ile interaktif olmayan özet bilgi gibi bir şey. Bu sayede bilgilerinizi gizli tutarak karşılıklı para transferi yapabiliyorsunuz. 

9) GENETİK İLE GELECEĞİ OKUMA 

İleride birgün bebeklere doğduklarında bir DNA raporu verecekler ve bu raporda bebeğin gelecekte geçireceği muhtemel hastalıklar, sigara gibi bağımlıklara karşı olan riskleri ve hatta zekasının ortalamanın altında mı üstünde mi olduğu gibi bilgiler olacak.

Bunu başarabilmemizin sebebi, uzun süreli ve bazıları milyonlarca denek üzerinde yapılan genetik çalışmalar.

Yapılan çalışmalar gösterdi ki en bilinen hastalıklar, birçok davranış biçimi, karakter ve hatta zeka bir ya da bir kaç gen değil birçoğunun birlikteki uyumundan ortaya çıkıyor. Bilim adamları süregelen genetik çalışmalardaki bilgileri kullanarak bir genetik risk skoru çıkartıyorlar.

DNA testleri teşhis koymuyor bir hastalığın olma ihtimallini veriyor. Böylece örneğin bir kadının meme kanseri olma riskinin çok yüksek olduğunu önceden saptayıp sık kontrol edilmesini sağlayabiliyor.

10) KUANTUM BİLGİSAYARLAR 

Kuantum bilgisayar ihtimali bir takım sorularla birlikte geliyor. Kuantum bilgisayarlar bugünün teknolojisi ile hayal bile edemeyeceğimiz bir işlemleme gücüne sahip ama biz henüz bu güçte bir teknoloji ile neler yapacağımızı tam olarak bilmiyoruz.

Bu güçte bir bilgisayar ile ilk yapılması düşünülen ve en heyecan verici işlerden biri molekülleri kusursuz bir şekilde yeniden dizayn etmek.

Kimyagerler şimdiden çok daha etkin ilaçlar için yeni proteinler, daha güçlü piller için yeni elektrolitler, güneş ışığını direkt olarak sıvı yakıta dönüştürebilecek karışımların hayalini kurmaya başladı bile.

Bunlar şimdilik yapılamıyor çünkü moleküller günümüz bilgisayarları ile modellenemeyecek kadar karışık ve kompleks. En basit moleküllerin içerisindeki elektronların davranışlarını modellemeye kalkışsanız, bu iş bile günümüz bilgisayarları için baş edebileceğinden çok daha karmaşık ve zor.

Fakat kuantum bilgisayarlar için bu kolay bir problem olacak, çünkü bu bilgisayarlar klasik bilgisayarlar gibi sadece 1 ve 0 verilerini kullanmıyor. Onun yerine “kubit” denilen çoklu bir veri birimi kullanıyor ki bu veri birimi 1 ve 0 dışında verinin aynı anda hem 1 hem de 0 olabilmesi anlamına geliyor. Bu da çok daha hızlı ve doğru bir işlemleme demek.

Geçtiğimiz yıl IBM mühendisleri üç atomluk küçük bir molekülü modellemek için 7 kubitlik bir kuantum bilgisayarı ilk defa kullandılar.

Bilim adamları gelecekte daha fazla kübitlik, gelişmiş kuantum bilgisayarları yapmayı başarırsa, ileride daha enteresan ve büyük molekülleri tam kesinlikte modelleyebilecekler ve insanlık adına yepyeni olasılıkların kapılarını açacaklar.