Çocuğunuzun asosyal olmasını istemiyorsanız çocuğunuzu internetten koruyun!

Günümüzde teknoloji son derece ilerlemiş bir hal almayı  başarmıştır. Durum böyle olunca, büyük küçük demeden teknoloji herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştır. Tabi bu oran çocuklarda daha fazla gözlemlenmektedir.

Teknolojiye bu kadar merak salan çocuklar asosyal olarak büyüme eğilimdedir. Hatta eskilerde anneler babalar çocuklarını sokağa salmak istemezlerdi. Şimdi durum böyle olunca çocuklarını sokağa salmak, sokakta oynamasını istemektedir. Bunun sebebi ise çocuğun teknoloji ile çok fazla ilgili olmasıdır. Durum böyle olunca çocukların iletişim kabiliyetleri, sosyalleşme kabiliyetleri ne yazık ki gelişmiyor.

Bu alışkanlıklar maalesef çocukluk döneminde kalmıyor. Çocuk büyüdükçe içine kapanık, iletişim temeli eksik, asosyal bir birey haline dönüşüyor. Bununla birlikte küçük yaştan teknoloji ile bu kadar ilgili olan çocukların gözlerinde bozukluk, beyin hücrelerinde gelişim zayıf oluyor. Çocuklarınızı teknolojiden komple uzak tutamazsınız ama sınır koyabilirsiniz. "Benim çocuk sınır dinlemiyor. Hep telefon, tablet, bilgisayar başında" diyorsanız. İşte çocuğunuzun asosyal olmaması için çözümler.

ÇOCUĞUNUZA OYUN OYNAMA İMKANI SAĞLAYIN

Çocukların küçük yaşlarda öğrenme becerileri oyun ile gelişmektedir. Çocuklarınız, küçük olduğu için oyun oynamak isteyecektir. Burada iş anne babaya düşüyor. Çocuğunuza oyun oynama imkanı sağlayın. Her şeyden merakını almasını sağlayın. Çocuğunuz telefon, tablet, bilgisayar ile vakit geçirmek yerine parkta, sokakta vakit geçirsin. Çocuğunuzla birlikte bir gün belirleyin, o günlerde parka gidin, gerekirse çocukla çocuk olun onunla parkta oynayın, ilgilenin. Arkadaş edinmesine yardımcı olun. Park dışında evinizin önünde oynamasına izin verin. Hatta sizde çocuğunuzla birlikte evinizin önünde top oynayabilir. Bisiklet sürebilirsiniz. 

ÇOCUĞUNUZ İLE BİRLİKTE VAKİT GEÇİRİN 

Çocuğunuzun asosyal olmasını istemiyorsanız işin temelini burada atmalısınız. Çoğu anne baba gün boyu çalıştığı için akşam eve haliyle yorgun geliyorlar. Evdeki çocuğunuz veya okula giden çocuğunuz aslında gün boyu size hasret kalıyor. Akşamları da sizinle birlikte oyun oynamak istiyor. Fakat anne babalar yorgun oldukları için veya televizyonda takip ettikleri dizileri oldukları için çocuklarınla oynamayı erteliyor. Başından savıyor. Bu şekilde çocuğunuzun kalbini kırmış, onu üzmüş, kendinizden uzaklaştırmış oluyorsunuz. 

Anne babalar bu gibi durumlar da çocuğunu başından savmak için onu meşgul edecek bir şey arayışına giriyor. Çocuğun eline tableti verip onu oyun açtığınız da o anlık başınızdan savuşturmuş oluyorsunuz ama bu böyle devam ettikçe çocuğunuzu aslında tamamen kendinizden uzaklaştırmış oluyorsunuz. Her anne babanın amacı çocuklarının geleceği için çalışmak, çocuğuna yatırım yapmaktır. Başınızdan savuşturmak için çocuğunuzun eline verdiğiniz  tabletler ile çocuğunuza yatırım yapmış olmuyorsunuz. Bu sonuçla da gün boyu çalışmanız, genel olarak hayatınız boyunca çalışmanız boşa gidiyor demektir. 

Eğer bunların olmasını istemiyorsanız çocuğunuza vakit ayırın. Onunla birlikte oynayın ne kadar yorgun da olsanız, takip ettiğiniz bir diziniz de olsa daha sonra tekrarını izleyebilirsiniz ama çocuğunuzun, çocukluk zamanlarını, onunla oynamak istediğiniz zamanları, maalesef geri getiremezsiniz. 

GEREKSİZ İNTERNET KULLANIMLARINA MÜDAHALE EDİN 

Çocuğunuz İnternet ortamını keşfettiği anda aydınlanacaktır sebebi ise istediği her şeye ulaşabiliyor, istediği her şey elinin altında demektir. Çocuğunuz ister istemez bu aydınlanmanın içine sürüklenecektir. Tam da bu noktada yapmanız gereken şey ise, çocuğunuzun İnternet'i hangi amaçla kullandığını analiz etmek olacaktır. Örneğin; çocuğunuz bir ödevi var ve İnternet üzerinden araştırma yapması gerekecek. Araştırma esnasında sitelerde, araştırma dışında bir sürü şey görecektir. Oyunlar, haberler, ilgisini çekebilecek ve benzeri konular. Bu şekilde aslında çocuğunuz amacından sapmış olacaktır. Siz ödevini araştırdığını zannederken aslında başka şeylere göz atıyor olabilir. Başka şeyler ile amacından sapmış olabilir. 

Bunun için çocuğunuzun yanında olun ve ödev hangi konu ise birlikte araştırın. Bu şekilde çocuğunuz sizin ona ilgisinden dolayı mutlu olacaktır. Araştırma tamamlandığında ise İnternet'i bir kenara bırakın. Bunu böyle devam ettirdiğiniz sürece çocuğunuz İnternet'i sadece amacı için kullanmaya devam edecektir. 

ÇOCUĞUNUZUN GİRDİĞİ SİTELERE DİKKAT EDİN 

Artık günümüzde her alanda, her konuya erişmek bilgi sahibi olmak o kadar kolay ki, bazen hangi bilgiye inanacağımız konusunda da karasız kalmaktayız. Yetişkin bir birey bile bu konunda zorluk yaşarken birde bu olayı çocuğunuz açısından düşünün. Girdiği siteler ister istemez bilincinde yer edecektir. Girdiği sitelerde, beynini yıkayacak veya uygunsuz şeyler görmesi, çocuğunuz da psikolojik bozukluğa sebep olacaktır. Bunun için çocuğunuzun girdiği sitelere dikkat edin derim. 

Çocuğunuz İnternet'te gördüğü yanlış bir şeyi sorduğunda, çocuğunuzu geçiştirmeyin. Çocuğunuzu bu tarz konularda geçiştirdiğiniz takdirde, çocuğunuz için merak konusu haline bürünecektir. Bunun yerine çocuğunuza anlayacağı bir dil ile güzelce açıklamanızı tavsiye ederim. 

ÇOCUĞUNUZUN İNTERNET ÜZERİNDEN (ÇEVRİM İÇİ) YABANCILAR İLE KONUŞMAMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRETİN 

Bildiğiniz üzere artık başkaları iletişim kurmak o kadar kolay hale geldi ki dünyanın bir ucundan diğer ucuna haberleşmek tek bir mesaj haline geldi. Bununla birlikte gelişen bir çok çevrim içi konuşmaya izin veren siteler, uygulamalar meydana geldi. 

Çocuğunuz telefonla, tabletle, bilgisayar kullanırken buna dikkat etmelisiniz. Takip etmelisiniz. Kullandığı cihazdan "geçmişe" bakarak neler yaptığını görebilirsiniz. Eğer buna dikkat etmez iseniz başına iş açabilirsiniz. Günümüzde artık "dolandırıcılık" o kadar çok yaygın hale geldi ki, çocuğunuz farkında olmadan tanımadığı başka birisine adres bilgilerinizi, telefon bilgilerinizi ve benzeri ailenize özel bilgileri paylaşabilir. Bu da ailenizin başına iş açabilir. 

Bu gibi durumlarda aslında kızılacak kişiler çocuklar değildir. Asıl kızılacak kişiler anne babalardır. Anne babaların sorumsuzluğudur. Çocuk, adı üstünde çocuk yani ne kadar yetişkin bir birey gibi düşünebilir ki. Zaten yetişkin biri gibi düşünüyor olabilseydi, çocuk demek yerine yetişkin derdik. Günümüz de yetişkinler bile dolandırılmaya maruz kalıyor iken, çocukların dolandırılmaya maruz kalması çokta şaşacak ve kızacak bir durum değildir. 

Bunun için çocuğunuza, ailenize özel bilgilerin başkaları ile paylaşılmaması gerektiğini daha küçük yaştan öğretmelisiniz. Tanımadığı, yabancı insanlar ile konuşmaması gerektiğini öğretmelisiniz. 

SONUÇ OLARAK 

Çocuklar, geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimiz, yaşama sebebimiz, geleceğimizin teminatıdır. Yukarıda belirttiklerime eğer dikkat ederseniz, uygulamaya bir an önce geçerseniz eğer, hiç gözünüz arkada kalmasın çünkü çok güzel bir çocuk yetiştiriyorsunuz demektir. Çocuğunuzu asosyal olmaktan kurtarıyorsunuz, aklı başında, bilinçli bir birey yetiştiriyorsunuz demektir. İşte o zaman göğsünüzü gere gere çocuğunuzu anlatabilir, çocuğunuz ile gurur duyuyor olabilirsiniz. Aynı zamanda kendiniz ile de gurur duymalısınız çünkü çocuk anne babadan gördükleri ile yetişir. Yani siz ne ekerseniz onu biçersiniz.