Barselona'nın ızgara gibi görünen kent planının hikayesi! Yaşadığınız yer böyle olsun ister miydiniz?
Barselona’nın şehir planını resimlerden görmüşlüğümüz
vardır. Kimisi giderek bizzat tanık olmuştur. Peki bu aşırı düzenli kent
planının temeli nereden gelmektedir?
1800’lü yıllara kadar uzanan bir hikayesi vardır. Gelin birlikte bu
hikayeye tanık olalım.
1850 yıllarda Barselona büyük bir felaket eşiğiyle karşı
karşıya gelir. Ortaçağdan kalan surlar ile sınırlandırılmış bir şehirdir Barselona. Surlar ile çevrilmiş
Barselona bir liman kentidir. Geçiminin büyük bir kısmını limandan
sağlamış bu şehirde, sanayi inkılabı ile
ortaya çıkan endüstriyelleşme ile nüfus hızlı bir şekilde artmaya başlamıştır.
Artan nüfusun en büyük sorunlarından birisi de evsizlik
olmaya başlamıştır. Neredeyse boş arazi bulmak imkansız hale gelmiştir. İşçiler
ve orta sınıf fabrika çalışanları ile iç içe girmiş yaşam alanlarında,
konutlarda, yaşamak bir hayli zorluk sağlamıştır. Daha da kötüsü o kadar çok
kalabalık bir topluma ulaşan Barselona’da sokaklarda adım atacak yer bile
kalmamaktadır. İğne atılsa yere düşmeyecek hale gelmiştir.
187.000 kişiye ulaşan Barselona’da başa bir sorun ortaya
çıkmıştır. Bu sorun da “hastalık” olmuştur. Hastalıklar hızla yayılmaya
başlamış, hastaneler dolup taşmıştır. Salgın sonrasında hastanelerde insan yoğunluğu sebebiyle %3’lük bir kesim ölümle sonuçlanmıştır. 1834
– 1865 yıllarında ise ölenlerin sayısı neredeyse 13.000 kişiye ulaşmıştır.
Hastalıkların artması, ölümlerin gelmesi ile Barselona’da ortalama yaş süresi 30’lara
kadar düşmüştür. Peş peşe gelen sorunlar sonucunda surların yıkılması
kararlaştırılır. Ancak şehrin nasıl genişletileceği hakkında bir plan olmaması
büyük bir sorun olmuştur.
Tam bu sorunlar esnasında daha önceden ismi duyulmamış birisi ortaya çıkar. “Katalan mühendis IIdefons
Cerda” bu kişi şehirleşme kentleşme
kavramını bulan ilk kişi olarak bilinir. Katalan mühendis Cerda, surlar yıkıldıktan sonra, şehir
alanını yaklaşık dört kat arttıracak ve sokakları ızgara şeklinde bir tasarım
ile insanların, mimarların karşısına çıkar.
Peki bu planın özelliği nedir?
Katalan mühendis Cerda, öncelikle bir analiz yapar. Yaptığı
analiz işçi sınıfının, orta sınıf çalışanların yaşam şekillerini içermektedir.
Kaç kişi yaşıyorlar, bakış açıları nasıl gibi bir analiz yapmaktadır.
Bu analiz bilimsel anlamda “modern şehir” anlayışını
geliştirme için bir temel olmuştur. Bu
çalışma insanlara sadece yaşam alanı sunmak değil aynı zamanda yaşam kalitesini
arttırmaya yönelik bir çalışma olmuştur.
Bunun için mühendis Cerda insanların ne kadar temiz havaya
ihtiyaç duyduklarını hesaplar.
İnsanların istihdam olanaklarını hesaplar. Hangi hizmetlere gereksinim
duyulacağını hesaplar ve bu hesaplamalar sonucunda bir tasarım ortaya çıkarır.
Geliştirdiği tasarımda ki binalar, standart büyüklükte,
ortası bahçe, gölgesi olan bir alan, aktivitelerini kullanabilecekleri dörtgen
biçiminde bloklar oluşturmayı amaçlar. Ortasının boş çevrenisin ise binalarla
dolu olmasının en temel amacı evlerin maksimum hava, güneş ve ışık alması
içindir.
Her bir bölge, mağazaları ve benzeri hizmetleri içeren 20
bloktan oluşmaktadır. Sınıfsal eşitliğin olmasını isteyen mühendis Cerda,
zengin ve fakire aynı oranda yeşil ve temiz hava gibi temel ihtiyaçları
sunmuştur. Benzer uzaklıklarda okul, sağlık ve
diğer hizmetlerin erişilebilir kılacak bir tasarımı gözler önüne
sermiştir.
Bu tasarım sonucunda sosyal problemlerin üstesinden
rahatlıkla gelinebilecektir. Üstelik ulaşım sorunlarının çözümlerine de yer
veren Cerda, binaları 45 derece açılı köşelere sahiplik kazandırmıştır. Böylece
sokaklar ulaşım açısında daha rahat kullanım sağlanmıştır.
Barselona'nın ızgara gibi görünen kent planının hikayesi! Yaşadığınız yer böyle olsun ister miydiniz?
Reviewed by Mehmetcan Sarıkaya
on
Şubat 01, 2018
Rating:
Post a Comment