Aile içi iletişimde yanlış davranışlar! Bu davranışlar sizin ailenizde var mı?
Her ailenin kendince bir huzuru, bir mutluluğu vardır. Fakat zaman zaman bu mutluluk bu huzur bozulmaktadır. Hatta daha da ileri düzeyleri bulan bu huzursuzluklar, ayrılıklara, yuvaların yıkılmalarına sonuç olmaktadır. Peki bu sorunlar neden kaynaklanmaktadır?
Her aile kendi arasında yaşadığı sorunları kendi arasında çözmeyi tercih eder. Mantıklı olanda budur zaten, dışarı laf vermektense kendi sorunlarınızı kendi aranızda çözmenizi tavsiye ederim. Çünkü dışarı verdiğiniz laflar, kısa bir süre içinde dedikoduya dönüşüp sizin kulağınıza geri dönebilir. Bu da sizin canınızı daha da sıkacaktır.
Konuyu fazla uzatmadan sadede gelecek olursak eğer, aile içi tartışmalar neden olmaktadır? Yani neden mutlu, huzurlu olunmuyor? Bunu zorlaştıran şey nedir? Hemen kafamızda ki soru işaretlerini giderelim.
Bu aşırı kontrol olayı genellikle aile büyüklerinin küçükler yani çocukları üzerinde uygulandığı görülmektedir. Anne babanın çocuğunu aşırı koruması, çocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen göstermesidir. Bu gerçekten çok güzel bir şey. Yani bahsettiğimiz aile korumasına ihtiyacı olan o kadar çok çocuk var ki. Ama anne babalar, bu bir yandan da yanlış. "Çocuğumu koruyorum bunun neresi yanlış?" diye soracak olursanız eğer; Çocuğun küçük yaşlarda gördüğünü kapma algılama ve uygulama potansiyeli son derece yüksektir.
Eğer siz çocuğunuza aşırı kontrol uygularsanız, çocuk bulduğu en küçük bir boşlukta sizden uzaklaşacaktır. Bunalıma bile girme ihtimali vardır. Bunun için çocuklarınıza aşırı kontrolcü şekilde yanaşmayın. Bırakın biraz hayatı öğrensinler. Kendi kontrollerini kendileri sağlasınlar.
Genel olarak her şeyin mükemmel olmasını isteriz? Peki size soruyorum "Biz mükemmel miyiz? , "Siz mükemmel misiniz?" Önce kendinize bu soruyu sormanızı tavsiye ederim. Aile içinde, eşinizin, çocuklarınızın yaptığı işi beğenmeme, yetersiz olduğunu düşünme, duyguları aile içinde huzursuzluklara yol açabilmektedir. Bunun olmasını istemiyorsanız eğer, en başta kendinizin mükemmel olmadığınızı unutmamalısınız. Eşinizin, çocuklarınızın yaptığı yanlış davranışlar olabilir. Bunu düzeltmek için onlara doğru yolu göstermelisiniz. İşte o zaman siz mükemmel biri olabilirsiniz.
Çocuğunuzu, eşinizi suçlayarak eleştirmek ve "Hep böyle yapıyorsun","Sen hep hatalısın", "Kesin yine senin yüzünden" gibi cümleleri sürekli olarak kuruyorsanız, huzuru, mutluluğu unutun. Çünkü insanları suçlamak gerçekten çok kolay. İnsanlara suç atmak, her şeyi sizin bildiğinizi, onların bir şey bilmediğini onlara yansıtırsanız eğer kendinizi küçük duruma düşürmüş olursanız. Aile bireylerini suçlamadan önce oturup düşünmelisiniz. Gerçekten yanlış mı? diye kendinize sormalısınız.
Aile bireylerine, istenmediğini hissettirmek ve onlara karşı düşmanca tutumlar beslemek olarak tanımlayabiliriz. Bu tip ailelerde yetişen bireyler kendisinden daha zayıf olanı ezme, nefret ve kin besleme duygusuna kapılmaktadır. Bunun için bir şeyleri reddetmeden önce seçeneklerinizi değerlendirmeli, eğer gerçekten reddetmeniz gereken bir durum ise bunu aile bireylerine güzel bir dil ile aktarmalısınız.
Şimdi hiç birbirimizi kandırmayalım. Hiç birimiz kurallara uymayız. Kurallar ne içindir? diye sorulduğunda bile Çiğnenmek için olduğu cevabını veririz. Böyle bir sistem içerisin de yer aldığımız halde, aile bireylerine karşı son derece katı ve kesin kurallar belirlememiz huzursuzluğa yol açacaktır. Bunun için kural yerine düzen olarak adlandırabiliriz.
Bir şeyleri kural olarak belirlerseniz bu kurallara kimse uymayacaktır. Ama bir düzen olarak adlandırırsanız. Bu sefer düzene bağımlılık olacaktır. Örneğin; çöp atma günü, ders çalışma veya ödev yapma vakti, olarak belirlerseniz buna uyum sağlanacaktır. Farkında olmasanız da belirli sınırlar içerisinde mükemmel bir sistem işleyecektir.
Hiçbirimiz kimseye tam anlamıyla güvenmeyiz. Önce bir düşünürüz ondan sonra karar veririz. Bu aile bireyleri içinde böyledir. Güven öyle bir şeydir ki bir kere bozulduğunda tekrardan oluşması çok zaman alabilmektedir. Bu tabi aile arasında ki bağ kuvvetine göre değişiklik göstermektedir. Aile içinde de bu güvensizliği ortadan kaldırmalısınız. Aile bireyleri birbirine güvenmeli ki huzur olsun dimi?
Eğer güven yok ise, insan kafasında onlarca şey kurar, "Acaba böyle mi?", "Ya bana yalan söylüyorsa?" ve benzeri şeyler, bunu sezdiğiniz anda bir güven konuşması yapmalısınız. Yoksa bu sorular sizi yavaş yavaş perişan eder, Tabiri caizse, bu sorular insanı yer bitirir.
Bunlar aile içi iletişimde ki yanlış davranışların temelidir. Eğer sizin de aileniz de bu sorunlar söz konusu ise, bu sorular daha fazla büyüyüp daha fazla huzursuzluğa yol açmadan kökünden halletmelisiniz. Unutmayın bizler insanız ve sorunlarımız olduğunda bunları konuşarak çözüme kavuşturabiliriz.
Her aile kendi arasında yaşadığı sorunları kendi arasında çözmeyi tercih eder. Mantıklı olanda budur zaten, dışarı laf vermektense kendi sorunlarınızı kendi aranızda çözmenizi tavsiye ederim. Çünkü dışarı verdiğiniz laflar, kısa bir süre içinde dedikoduya dönüşüp sizin kulağınıza geri dönebilir. Bu da sizin canınızı daha da sıkacaktır.
Konuyu fazla uzatmadan sadede gelecek olursak eğer, aile içi tartışmalar neden olmaktadır? Yani neden mutlu, huzurlu olunmuyor? Bunu zorlaştıran şey nedir? Hemen kafamızda ki soru işaretlerini giderelim.
AİLE İÇİ İLETİŞİMDE YANLIŞ DAVRANIŞLAR
AŞIRI KONTROL
Bu aşırı kontrol olayı genellikle aile büyüklerinin küçükler yani çocukları üzerinde uygulandığı görülmektedir. Anne babanın çocuğunu aşırı koruması, çocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen göstermesidir. Bu gerçekten çok güzel bir şey. Yani bahsettiğimiz aile korumasına ihtiyacı olan o kadar çok çocuk var ki. Ama anne babalar, bu bir yandan da yanlış. "Çocuğumu koruyorum bunun neresi yanlış?" diye soracak olursanız eğer; Çocuğun küçük yaşlarda gördüğünü kapma algılama ve uygulama potansiyeli son derece yüksektir.
Eğer siz çocuğunuza aşırı kontrol uygularsanız, çocuk bulduğu en küçük bir boşlukta sizden uzaklaşacaktır. Bunalıma bile girme ihtimali vardır. Bunun için çocuklarınıza aşırı kontrolcü şekilde yanaşmayın. Bırakın biraz hayatı öğrensinler. Kendi kontrollerini kendileri sağlasınlar.
MÜKEMMELLİYETÇİLİK
Genel olarak her şeyin mükemmel olmasını isteriz? Peki size soruyorum "Biz mükemmel miyiz? , "Siz mükemmel misiniz?" Önce kendinize bu soruyu sormanızı tavsiye ederim. Aile içinde, eşinizin, çocuklarınızın yaptığı işi beğenmeme, yetersiz olduğunu düşünme, duyguları aile içinde huzursuzluklara yol açabilmektedir. Bunun olmasını istemiyorsanız eğer, en başta kendinizin mükemmel olmadığınızı unutmamalısınız. Eşinizin, çocuklarınızın yaptığı yanlış davranışlar olabilir. Bunu düzeltmek için onlara doğru yolu göstermelisiniz. İşte o zaman siz mükemmel biri olabilirsiniz.
SUÇLAMAK
Çocuğunuzu, eşinizi suçlayarak eleştirmek ve "Hep böyle yapıyorsun","Sen hep hatalısın", "Kesin yine senin yüzünden" gibi cümleleri sürekli olarak kuruyorsanız, huzuru, mutluluğu unutun. Çünkü insanları suçlamak gerçekten çok kolay. İnsanlara suç atmak, her şeyi sizin bildiğinizi, onların bir şey bilmediğini onlara yansıtırsanız eğer kendinizi küçük duruma düşürmüş olursanız. Aile bireylerini suçlamadan önce oturup düşünmelisiniz. Gerçekten yanlış mı? diye kendinize sormalısınız.
REDDETMEK
Aile bireylerine, istenmediğini hissettirmek ve onlara karşı düşmanca tutumlar beslemek olarak tanımlayabiliriz. Bu tip ailelerde yetişen bireyler kendisinden daha zayıf olanı ezme, nefret ve kin besleme duygusuna kapılmaktadır. Bunun için bir şeyleri reddetmeden önce seçeneklerinizi değerlendirmeli, eğer gerçekten reddetmeniz gereken bir durum ise bunu aile bireylerine güzel bir dil ile aktarmalısınız.
KURALCILIK
Şimdi hiç birbirimizi kandırmayalım. Hiç birimiz kurallara uymayız. Kurallar ne içindir? diye sorulduğunda bile Çiğnenmek için olduğu cevabını veririz. Böyle bir sistem içerisin de yer aldığımız halde, aile bireylerine karşı son derece katı ve kesin kurallar belirlememiz huzursuzluğa yol açacaktır. Bunun için kural yerine düzen olarak adlandırabiliriz.
Bir şeyleri kural olarak belirlerseniz bu kurallara kimse uymayacaktır. Ama bir düzen olarak adlandırırsanız. Bu sefer düzene bağımlılık olacaktır. Örneğin; çöp atma günü, ders çalışma veya ödev yapma vakti, olarak belirlerseniz buna uyum sağlanacaktır. Farkında olmasanız da belirli sınırlar içerisinde mükemmel bir sistem işleyecektir.
GÜVENSİZLİK
Hiçbirimiz kimseye tam anlamıyla güvenmeyiz. Önce bir düşünürüz ondan sonra karar veririz. Bu aile bireyleri içinde böyledir. Güven öyle bir şeydir ki bir kere bozulduğunda tekrardan oluşması çok zaman alabilmektedir. Bu tabi aile arasında ki bağ kuvvetine göre değişiklik göstermektedir. Aile içinde de bu güvensizliği ortadan kaldırmalısınız. Aile bireyleri birbirine güvenmeli ki huzur olsun dimi?
Eğer güven yok ise, insan kafasında onlarca şey kurar, "Acaba böyle mi?", "Ya bana yalan söylüyorsa?" ve benzeri şeyler, bunu sezdiğiniz anda bir güven konuşması yapmalısınız. Yoksa bu sorular sizi yavaş yavaş perişan eder, Tabiri caizse, bu sorular insanı yer bitirir.
Bunlar aile içi iletişimde ki yanlış davranışların temelidir. Eğer sizin de aileniz de bu sorunlar söz konusu ise, bu sorular daha fazla büyüyüp daha fazla huzursuzluğa yol açmadan kökünden halletmelisiniz. Unutmayın bizler insanız ve sorunlarımız olduğunda bunları konuşarak çözüme kavuşturabiliriz.
Aile içi iletişimde yanlış davranışlar! Bu davranışlar sizin ailenizde var mı?
Reviewed by Mehmetcan Sarıkaya
on
Şubat 06, 2018
Rating:
Post a Comment